Yağız 'ın Hayalleri ve Yaren
İki çocuklu hayatı kolay sanıyordum fakat sandığım gibi çıkmadı. Avazım çıktığı kadar bağırasım var "zamanı durdurun " diye. Gün resmen yetmiyor . Bir kaç çocuğu olan aileler için keşke bir gün 36 saat falan olsaydı. Sabah 7:00 , 7:30 gibi uyanan Yaren'le birlikte hayat başlıyor. Bir saat sonra Yağız uyanıyor ve hır gür başlıyor. Haftaya Yaren beş aylık olacak ama Yağız hala kardeşinin varlığına alışamadı. Sürekli isyan halinde. Bir de bizim olmadığımız her ortamda kardeşini şikayet ediyor.
İsyankar olmadığı zamanlarda çok güzel sohbetler ediyoruz. Yağız paşam matematik konusunda ustaymış. On yaşında futbola başlayacakmış ama bilgisayar mühendisi olup kendine çok güzel oyunlar yapacakmış.Bazı oyunlar çocuklara uygun değilmiş ya , oğlum tüm çocuklara uygun oyunlar hazırlayacakmış . İnsanın hayalleri ne kadar büyük olursa ufku da o kadar geniş olurmuş. Yağız oğlan da hayallerini baya büyük tutuyor.Arada felsefe bile yapıyor...
- Anne ergen ne demek öğrendim .
- Ne demek oğlum ?
- Yalnız kalmak isteyen kızgın, öfkeli çocuk demek
- Bu sonuca nasıl vardın peki ?
- Mehmet abim hep kızgın ve odasında yalnız kalmak istiyor. Mustafa'yı ve beni sürekli kovuyor ve bize karşı öfkeli...
Çocuktan al haberi diye buna derler galiba. Ergenlikte olan kuzenini çok güzel tahlil etmiş. Oğlumun büyüme ataklarını bazen kaçırıyorum. İki çocuklu hayata tamamen alıştığımda umarım hepsini yakalarım.
Bizim evimizde Yaren'in tek başına fotoğrafa poz vermesi yasak. Bu kesin bir emirdir. Yağız'ın kurallarına uyuyoruz....
Eyvah burada kuralı çiğnemişiz. Arada olur böyle tatlı kaçamaklar. Annem bu güzel takımı miniğimize örmüş. Çok yakıştı kızıma. İzmir'e gelmiş olmamızın sevinci ile Yağız dayısıyla uğraşırken hemen bu kareyi ölümsüzleştirdim. Kız çocuğun giyimi kuşamı çok keyifli oluyormuş. Yaren'im ile bambaşka tatlar yaşıyorum. Bu konuyla ilgili paylaşımlarım bir daha ki postta olacak. Şimdilik sevgiyle kalın....
3
yorum