Yağız&Yaren
İki çocuklu hayat tam gaz kıskançlıklar ile devam ediyor. Bazen azalıyor gibi oluyor sonra yeniden hortluyor. Yağız 'ın kardeşine alışmasını sabırla bekliyoruz. Kulakları sürekli bize odaklı. İster film izlesin , ister oyun oynasın isterse de uyuyor gibi yapsın hiç fark etmiyor duyduğu en küçük şeye tepki veriyor. Gün içinde sadece Yaren'i emzirip ,altını açıyorum. Sevmeye veya öpmeye çalışmıyorum , hatta Sidikli Kontes gibi lakaplarla Yağız'ı güldürmeye çalışıyorum. Bu günler geçecek diye de kendimi gazlıyorum.. Elbet geçecek böyle kalacak hali yok ya ...
Yaren'e hırka örmeye karar verdim . Yağız'a çok örmüştüm ama hamileyken Yaren'e örme fırsatım olmadı. Şimdi İzmir'de annem ve kız kardeşim çocuklarla ilgilenirken vakit buldum bu sefer de Yağız engeline takıldım. Neyse ki sana da öreceğim diyerek bu sorunu da aştık. Sırada ki sorunlar için gardımızı aldık sabırla bekliyoruz. Umarım üstesinden gelebileceğim şeyler ister, sevgi dolu oğluşum...
İki çocuklu hayat ilk aylarında cidden zormuş , umarım zaman hızla geçer ve hayatımız düzene girer...
ne tatlılar : )
YanıtlaSilTeşekkür ederim Deniz'cim :)
SilKıskanmasın diye her gelen ağız birliği etmişçesine " bunun neresi sevilir ki, bu moklu, ama Ece prenses" diye diye; Ece de kardeşini moklu diye sevmeye başladı. Başkası Ela ya yanaşıp görmeye ya da öpmeye çalışırsa hemen dibimizde bitiyor, öpebilir miyim anne diyip kimseyi yanaştırmıyor.
YanıtlaSilEn fazla iki sene be İlknur. Sıkacaz dişimizi.
Aynen ya, herkes Yağız a hediye getirdi yine de yaranamadı. Sidikli Kontes diyor kardeşine , bu sabah Yaren'i emzirirken tekme savurdu , kıl payı kurtardım. Önceden vurma tekmeleme yoktu, şimdi beşiğini tekmeliyor, burnunu ısırmaya çalışıyor. Bol bol dua ediyorum hemen geçsin diye . Ece ve Yağız ı nasıl memnun edeceğiz acaba ? Direnelim Nilhan'ım elbet geçecek, geçmek zorunda...
Sil