Yaşamak Hür ve Özgür

Hayat hızla akıp gidiyor  avuçlarımızdan. İstesek de günler bitiyor istemesek de.Birer birer kaybediyoruz hayatımıza  dahil olmuş canları. Yaş ilerledikçe kayıplarımız  artacak sanırım ve gün gelecek o kapı bizim için çalacak.
Ankara ve öğrencilik yıllarımdan hep bahsetmişimdir. O yıllar  ve  özgürlük çok güzeldi.Hoş şimdi de özgürüm ama sorumluklar  arttıkça özgürlük alanları sınırlanıyormuş ; yaşayıp öğreniyorum. O yıllara ait bir  arkadaşımızı yitirdik haftasonu. Mekanı cennet olur inşallah. Bir melek kaydı denir ya , öylesi bir insandı. Aklından bir  art niyet geçtiğine şahit olmamıştım hiç. Part-time çalışmıştık beraber uzun bir  dönem .Yıllar çabuk geçiyormuş meğersem , bazen sanıyorum elimi uzatsam sanki dokunacağım o yıllara . Bir nefes kadar  yakın ama tekrardan yaşanmayacak kadar ütopik ...

Günler  geçiyor işte  istesek de istemesek de...
Hasretliğimiz devam ediyor , telefonla konuşmak yetmezmiş sevgiyi yaşamaya. Bir dokunuş , bir bakış ve beraber aynı havayı solumak bambaşkaymış. Meğer  giden olmak değil de kalan olmak ne  zormuş. Tecrübe gerçekten bin sözden daha etkiliymiş...
Hayat devam ediyor istesek de istemesek de. Gülmek ne güzel , ekmek gibi su gibi. Hayat devam ediyor  ve ağlasak neye yarar iyisi mi doymak için gülelim hem de  hayatın devam edişine inatla ve kahkahalarla...

Yağız oğlan habersiz  her şeyden. Okul var onun için eğlence ; annesi var  gece korktuğunda  bir nefes  kadar  yakınında ve korkularını salıverdikten sonra bir gülümseme ile  sarılacağı. Özlemi içinde çizgifilm izleme  hayali ile  tutunuyor  hayata ve en çok güveni seviyor  hayatta.
Bense tutunuyorum hayata , seviyorum yaşamayı doyasıya. Acılar da olmasa  bilmeyeceğim kıymetini yaşamanın ,Oysa  en büyük özgürlük soluklarımda...