Saygı ve Saygı ve Hatta Sonuna Kadar Saygı
Bir ağacın gölgesine sığınıp direnen gençliğin ardında yükselen halk ile on yılın baskısına karşı bir haykırış yükseldi.Hukuktan kilometrelerce uzaklaştığımız şu günlerde hak hukuk aramanın yeri meydanlar oldu..
Oysa hukuk devletlerinde halk saygı çerçevesin de tüm etnik gruplarla iç içe yaşıyor.Biz hangi görüşe sahip olduğuna bakmadan , aynı havayı soluyamadık ( solutmadılar ) bir türlü. Bu konuda çocukları örnek almalıyız galiba. Arkadaşlarını aynı çocuk kalbiyle sevip ailesinin etnik grubuna bakmadan kucaklaşıyorlar...
Büyüdükçe kucaklaşmanın yerini ötekileşme mi alıyor yoksa ? Aynı sıralarda oturup aynı öğretmeni sevgiyle dinlerken hiç böyle dışlama, hakaret ve kin yoktu. Gün geliyor büyüdükçe aynı sıralarda oturduğumuzu unutup sıra arkadaşlarımıza diş mi biliyoruz nedir ?
Ailenin temelinde nasıl ki saygı varsa , toplumun özünde de saygı var aslında.Ah şu saygılı olmayı bir öğretebilsek, nesilden nesile saygı duymayı miras bıraksak nasıl da çözülecek sorunlar ! Hatta nasıl da hasretle kucaklaşacağız dinine,imanına, açığına ,kapalısına , töresine ,örfüne, alevisine sünnisine bakmadan ; ve sadece ve sadece insan olacağız...
Saygıya dair ne varsa aramak adına ,hukuka ve hukuksal düzene olan hasret adına gittik Bağdat Caddesine .Küçük marjinal ve büyük marjinal olduk yine de saygımızı yitirmedik.Sesimizi duyurmak adına ses verdik ve güvenliğimizi tehlikeye atmadan evimize döndük.
Ötekileştirmeden , suçlamadan , savunmaya geçmesine ortam yaratmadan, yargılamadan aşağılamadan , şiddete sığınmadan ses verelim. Düşünce özgürlüğünü savunurken farklı düşüncelere saygılı olalım.Saygı diye haykırırken saygımızı köreltmeyelim. Bize ancak böylesi davranışları sergilemek yakışır.Bizlere ancak ve ancak insan olmak yakışır....
Hepimiz insanız, hepimiz halkız, hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız ve hepimiz eşit haklara sahibiz....
aynen canım cancağızım aynen.
YanıtlaSil