Babam
işte bu da benim babam Babaannem , annem , babam ve halam
Bir kaç gündür Yağız için baba telaffuzzu " babbam" olarak değişti.Ne için olursa olsun " babbam" diye sesleniyor.Babası ile beraber geçirdikleri vakitler arttıkça babadan babbama geçiş oldu.Oğlumun minik yüreğinde daha bir anlam kazandı baba sevgisi.Gece uyandığında "anniii" diye ses yükselirdi odasından ; dün gece su içmek için uyandığında , kulaklarıma inanamadım.Doğru mu duydum diye tekrarlamasını bekledim.Evet doğru duymuştum , oğlum uykudan " babbam " diye seslenmişti.İlk başta biraz kıskandım , doğruya doğru.Aylardır gece uykumdan fedakarlık ederekten yaşarken , birden anne yerine babayı duyunca azcık hasetlik oldu. "Babası kalksın madem" dedim hatta.Sonra dayanamadım , kalktım ve odasına doğru giderken " annii " sesini duydum.Bir an kalbim pırpır etti.Suyunu içirdikten sonra halime güldüm.Anne yada baba ne farkederdi , aslında.Oğlum ikimizede aynı mesafeden bakıyordu.Annesi ile tüm gün vakit geçirirken gün boyu babasına hasret kalıyordu hatta.Daha çok özlüyordu babayı.Basılan ziller, çalan telefonlar hep babasıydı.Camda yolu gözlenen bir baba özlemiydi , ne de olsa annesinin kanatları altındaydı, minik özlemlere kucak açarken.
İçindeki sevgiyi gördükçe duygularım beni kendimle yüzleştiriyor.Oysa yabancı değildim bu baba özlemine. 5 Yıldır tarifi olmayan bir özlem çığ gibi büyüyordu içimde.Camdan yolunu gözlediğim , karnalıkta yürüyüşünden tanıdığım , geç kaldığında kafamda senaryolar yazıp ardı sıra ağladığım bir babam vardı.Çocukluğumun kahramanıydı ; en yakışıklısı , en akıllısı , en espirilisi , en merhametlisi ve en baba gibi baba olanı benim babamdı.Eee nede olsa benimdi.Tabi ki farklıydı , özeldi.Mahalledeki arkadaşlarımın babalarına bakar ve kıyaslama yapardım.Artıları hep biz kazanırdık , vallahi torpil geçmezdim.Laf aramızda annemde hava atardı en yakışıklısı benim kocam diye.Hiç bilmem birşeyede hayır dediğini , isteklerimiz kanundu sanki.Kendi yaşayamadığı çocukluğu yaşatırdı bize.Bilmezdi ki nasıl baba olunur.Bazen arkadaş , bazen öğretmen , bazen abi en sonda baba olurdu.En çok hatırladığım repliğimiz , para isteme sahnemizdeydi.Ben " Kadir İnanır 'ım , amanda yakışıklı babam " diye yaklaşırdım.Babam durumu anlar cebine yönelirdi.Ardından harçlığım çıkardı.Verdiği parayı beğenmez edası yaratır ve " amma da Erol Taş 'mışsın " der kaçardım.Kadir İnanır' dan çok Erol Taş 'a benzetilmek güldürürdü , muzip babamı.Kaza geçirdiği gün anneme son şakasını yapıp veda etti. " Hanım sana İbrahim Tatlıses kasedi almaya gidiyorum " deyip çıktı evden.Evlilikleri boyunca bir kez bile o kasedi almamıştı.Gerçekten son şakasıydı bu anneme.İyisiyle kötüsüyle , artısıyla , eksisiyle herşeyiyle benim babamdı.Nur içinde yatsın kahramanım.
Baba denilince hep aklıma Can Yücel gelir . Lise birinci sınıfda edebiyat öğretmenimiz Leyla hanım , öyle bir şiir okumuştu ki bize , kalakalmıştık sıralarımızda duygu seli içinde.İşte o gün bugündür o şiir ezberimdedir.
HAYATTA BEN EN ÇOK BABAMI SEVDİM
Hayatta ben en çok babmı sevdim
Karaçalılar gibi yardanbitme bir çocuk
Çarpı bacaklarıyla- ha düştü , ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin ,
O çapkın babamı ben öyle sevdim.
Bilmezdi ki oturduğumuz semti ,
Geldi mi de gidici - hep , hepp acele işi !
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi .
Atlastan bakardım nereye gitti ,
Öyle öyle ezber ettim gurbeti.
Sevinçten uçardım hasta oldum mu ,
40'ı geçerse ateş , çağ'rırlar İstanbul 'a ,
Bi helallaşmek ister elbet , diğ 'mi ,oğluyla !
Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu ,
Ohh , dedim , göğsüne gömdüm burnumu.
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin ,
Daha başka tür aşklar , geniş sevdalar için
Açıldı nefesim , fikrim , canevim.
Hayatta ben en çok babamı sevdim.
CAN YÜCEL
Bana bu duyguları yaşattığı için ona sonsuz teşekkürler.Kalbimizde öyle bir yere sahip ki , baki kalmak böyle bir şey olsa gerek.
Sevgili eşiminde oğlumun kalbinde böyle bir yere sahip olacağını düşünüyorum.Fedakarlıkda , özveride , kalbindeki kocaman sevgisiyle , yorgunluğunu unutup oynadığı oyunlarla koccaman bir tahta sahip olacağından eminim.Yağız 'ı kucağımıza aldığımız günden beri neredeyse eşit derecede yorulduk.Saatlerce kucağında tutardı , sürekli kustuğu için korkardı boğulur diye.Kolik nöbetleri geçirdiğinde , saç kurutma makinasını bulma prize takma görevine sahipti.Bazen altını açar , bazen de inatla mamasını yedirmeye çalışırdı.Şimdi ise yorgunluğu hak getire , eve girip üstünü değiştir di mi , anında oyun saati başlıyor.Ee Yağız ' da hakettiğini düşündüğü içindirki " Babbam " diye sesleniyor.Buradan da anlayabilirim ki , bugün " babbam " diyecek , gelecekde de benim gibi "HAYATTA BEN EN ÇOK BABAMI SEVDİM " diyecek !!!
0 Response to "Babam"
Yorum Gönder