Bugünlerde Yağız'ın dili pek bir ballı oldu...Hem tatlı hemde çok bilmiş.Zamanında her şeyi hafızaya almış küçük bey...Kaçırdığı pek bir şey olmamış..yeri ve zamanı geldiğinde öyle güzel kullanıyor ki hayret ediyorum doğrusu...
İzmir geldiğimizde ziyaretçilerimiz bol oluyor ( çok da güzel oluyor ) .gelenler arasında Yağız'ımın yaşıtları veya bir kaç yaş büyüğü arkadaşları da oluyor.Beyfendi istediği zaman oyuncaklarını paylaşıyor istemediği zaman paylaşmıyor.Yağız'ı kırmadan paylaşmaya ikna etme çabalarım nedense hep sonuçsuz kalıyor...İnadı konusunda korkarım ki benden bir şeyler almış ( keşke babasına benzeseydi bu konuda ) ...
İlk günler de Damlacık ziyaretimize geldi ...Yağız oğlan nasıl olduysa atını paylaştı Damla'yla , ben de hayret ettim.
Derken Damla demez mi " anne at benim " ; işte o an Yağız'ın gözlerinden alevler fırladı...ağzını doldura doldura " kapa çeneni bebek " dedi..Bebek lafı onu gerçek anlamda bebek gördüğü içindi.Sanki kendisi çok büyümüş de başkaasına bebek diyor.Kapat çeneni lafını nereden duyduğunu hala çözebilmiş değilim.Utancımdan yerin dibine girdim.Çevir kazı yanmasın misali konu değiştirme taktiğine gittim...Çocuklar gerçekten de alem oluyorlar.Nerede nasıl tepki verecekleri belli olmuyor hiç...
İlk vukuatımızın üzerinden bir kaç gün geçmemişti ki gece Yağız ağlayarak uyandı...Anladım ki kötü bir rüya görmüş.Su içirdim ve sordum :
-- Yağız kötü rüya mı gördün ?
- Emettt ( ağlamaklı ağlamaklı )
- Ne gördün peki?
- Kurt nödümm !
- Kurt ne yapıyordu kuzum sana ?
- Kurt popomu yedii , monumu çıktı ....
Küçük beyimin rüyası çok kokunçmuş gerçekten de ....
Bilmedi ki rüyasını kime anlatsın ? Duymayan kalmadı , hala gülüyorum o haline..Acaba gerçekten rüyasında kurt gördü mü yoksa o an uydurdu mu ? cevabını hiç bir zaman öğrenemiyeceğim ama onun kurt hikayesine de her zaman güleceğim doğrusu...
Dillenmesi güzel oluyormuş.Günler onunla daha eğlenceli geçiyor..
Bugün kuzuma yine bir seslenişte bulundum ve boyumun ölçüsünü aldım.
Yağız'a en sevdiği şey olan şekersiz sakızı vermek için yanıma çağırdım :
-yağız yanıma gelir misin ?
cevabı çok düşündürücüydü ...
- Anne nolduu ?
birden ne söylemesi gerektiği geldi aklıma :
- oğlum " anne noldu " denmez , " anne efendim " denir.Söyle bakayım " anne efendimm "
cevap kesindi..
-Ayırrr , anni nolduuu ???
-Oğlum efendim der misin ?
- Ayırr , anneeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee nolduuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuu ?
-oğlum efendimmm der misin ???
- Ayırr
sonunda anladım ki efendim demeyi beceremiyor ( inşallah inadından değildir )Efendim dedirtmeye hala çalışıyorum ama pek becerebildiği söylenemez.O yüzden bir süreliğine daha " anni noldu " ya katlanacağım galiba.
Yağız'dan seçmelerim o kadar çok ki yazmaya kalksam burdan İstanbul'a yol olur galiba ( azıcık abartı sözkonusu bu benzetme de ) ... Evimize gelen ablalar güzel giyimli ve bakımlıysa ilgisi doruklar da küçük beyin fakat beğenmediyse vay haline...Kapı dışarı etmeye kalktıkları arasında kuzenim Latife dahi bulunuyor..
Yağız Latife 'ye neden öyle davranıyorsun oğlum ? " milmemmm " diye ilk başta masum tavırları takınıyor ardından da başlıyor sıralamaya " anni abla dit ev " diyor ve ekliyor " anni abla çirkin , kötü " diyor ve son noktayı koyuyor...Dulcuk diyoruz kısaca biz Yağız'a bu ara.Bilmem haksız mıyım bu tabiri kullanmakta ama beyfendinin zevkine hitap etmiyor diye evden göndermeye kalktığına göre pek de masum olduğu söylenemez...
Uzun lafa ne hacet , Yağız oğlan dillendi ballandı bunun yanında bir de şımardı ...Fazla sevgi ve ilgi beyfendimin şımarıklık duygularını kamçıladı...Bizim oğlanın hallerinden bahsederken saati 02:18 yapmışım.Ramazanın ikinci sahuruna iştirak edeceğiz az sonra.Annem azıcık kestiriyor...Az sonra mutfağın kraliçesi olacak..Neler döktürecek merakla bekliyorum....Ben bekleye durayım dururken de herkesin ramazan ayını kutlayayım..Tüm inananların ve inanmaya meyilli olanların ramazan ayı mübarek olsun...Hayırlı işler yaparak artılar hanelerine boncuklar eklemeyi başarırlar inşallah... Hayırlı ramazanlar ...
Izmir guzel geciyor ne guzel. Gelenlerin cogunlugu Yagiz'a geliyor kesin. En tatli zamanlari. Kiyamam bir de kurtlarla bogusmus ruyasinda. Soyle ona doveriz biz o kurtlari!
YanıtlaSilGerçekten afyonum patlamamışken yağuz güldürdü beni kurtlar poposunu yemiş haa, bak şu hain kurtlara:))) Bizde sabırlar böyle dillenmesini bekliyoruz oğlumun. Maşallah yağıza..
YanıtlaSilHayırlı Ramazanlar size
bayılıyorum çocukların daha yeni yeni konuşmaya başladıklarındaki hallerine.. 5,5 yaşında yeğenim hala "k" ları söylemekte zorlanıyyor ama ben çok seviyorum bu halini ;)
YanıtlaSilanlaşıldı bu oğlan da çok bilmiş zamane veletleri kevanına katılacak.bende bunun 9,5 yaş versiyonu var inan hiç çekilmiyor.küçükken pek şirinler de büyüdükçe ne soruları bitiyor ne de hazır cevaplıkları.analık yolunda geçtiğin ikinci etapta başarılar dilerim:)))
YanıtlaSilSeni okumak bunca güzelken, seninle -aslında sizinle- vakit geçirmek kim bilir ne kadar güzel olacak. İple çekiyorum...
YanıtlaSilBenden kurtulamazsın bebek :)
ah çocuklar...insanı her dönemde hayrete düşerecek birşeyler bulurlar :)
YanıtlaSilsevgiyle kucaklıyor ve öpüyorum küçük prensi...
Evet Sitareye katılıyorum.. zamane bilmişlerinden bile beter olabilir bu zibidi:) Demek muhahaa kabus görmüş ha.. ama çocuk hakklı kabus da kabusmuş hani:)
YanıtlaSilbüyüdükçe buraya yazmaya yetişemeyeceksin :))))
YanıtlaSilEvet bu dönemde rüyaları çok oluyor nedense.Bizimkininde kabuslu rüyaları oluyordu oda bazı hayvanları sayıyordu.Bazende komik rüyalar olabiliyor ,yakında onlarıda anlatmaya başlar Yağız oğlan :))
YanıtlaSilDidemciğim pabucum dama atılmış benim belli...Gelenler beni teğet geçip doğru Yağız'a koşuyorlar :)))
YanıtlaSilyeni göreceği rüyayı merakla bekliyorum.Anlattırması çok zevkli oluyor...
Mesajını Yağız'a ileteceğim canım :))
iyi akşamlar , kucak dolusu sevgiler ...
Aylacığım yüzünü güldürebildiysek ne mutlu bize :)))
YanıtlaSilYakında senin afacn da dillenir mutlaka ...
Dilleri çözüldü mü de durmak bilmezmiş, öyle diyor tecrübeler :)
Turta tadında yaşamak ; aynen canım bende bayılıyorum yarım yarım konuşmalarına." s" leri , "r "leri ve " ş " leri söyleyemeyen çocuklara...
YanıtlaSilYiğen ne güzel bol bol mutlu ediyormuş seni :))
iyi akşamlar :)
Sitare'm senden 9,5 versiyonunu dinleyince sonumu hayal eder gibi oldum..eyvahh bunlara çenemi dayanır yoksa hazır cevaplık mı ? Gözüm korktu inan , ikinci etaba geçmese miydim acaba ?
YanıtlaSil:)))))))))
Sazan'ım şımarttın yine bizi ...
YanıtlaSilMahçup oldum şimdi , ne yazacağımı bilemedim :))
Seni de okumak çok zevkli ....
Eylül'de İstanbul 'dayız , döneceğiz yuvaya :))
Çok öpüyorum , iyi ve keyifli akşamlar :))
Delişim haklısın vallahi , iki yaşında böyle olursa bu jenerasyon 10-15 yaşında nasıl olurlar allah bilir :)))
YanıtlaSilKurt yiyecek yer bulamamış da kuru poposunu yemiş ya en çok ona güldüm :))))
Tibetin annesi, galiba haklısın.Çoğu zaman unutuyorum...Bazen unutmayım diye facebook da paylaşıyorum...Oraya baktığımda hatırlıyorum..
YanıtlaSilBakalım daha neler duyacağız :)
iyi akşamlar dilerim canım :)
Ela , Toprak ve Biz ; ben hep fabl okuyorum Yağız'a seviyor diye.En son Eşşek ve Kurt masalını okumuştum.Belki oradan etkilenmiştir...
YanıtlaSilHayvanları hem seviyorlar hem de rüyalarında canlandırıp korkuyorlar :))
sevgilerimle , iyi akşamlar
Aynurcuğum haklısın gerçektend e çocuklr süprizlerle dolu ve biz her daim o süprizlerle şaşıran taraf oluyoruz...
YanıtlaSilkeyifli akşamlar dilerim , sevgilerimle :)
yerim ben onun tatlı dilini.. inşallah ben de kızımın konuştuğu günleri görürüm... sevgiler..
YanıtlaSil