Acıya Pay Biçmek



Hayat bugünlerde pek bir acımasız.Depremler haince pusular ve bu olayların üzerine insaların vicdanlarının yok olması.Nerdeyse Van daki depreme sevinenler bile olmuş.Yada hain pusu ve şarkta yaşanan gerilla savaşlarından sonra onlara ceza verildiğini düşünenlerde yaygın.Tıpkı Gölcük-Marmara depreminde olduğu gibi.
O dönemde de rant sağlamaya çalışan tarikatlar " depremin açıklar yüzünden olduğunu.Kapanmak için allahın kullarına uyarı gönderdiğini" yaymmaya çalışıyorlardı.Sözüm ona başı açık insanlar dinden uzaklaşma ve benzeri sebeplerden dolayı yer sarsıntısı olmuş...Bunu birebir bende duymuş ve şok olmuştum.Böyle bir acıdan pay çıkarmak ve acıları kullanmak hangi vicdana sığar ?
Şuan aynı şeyi Van depremi içinde yapıyorlar, ne yazık ki ! Oradaki masum bebeklerin , kadınların ,çocukların , oraya görevli gitmiş öğretmen, polis, asker , sağlık görevlisi , kamu personelinin ne suçu var ? Orada yaşayan ve barışı isteyen , ülkesini seven insanların ne suçu var ? Doğu demek hepsi aynı demek değil ne yazık ki ? Kurunun yanında yaşı yakmak bize yakışır mı ?


Ortada büyük bir acı var .Acının üstüne soğuk hava koşulları , yer şekilleri ve maddi imkansızlıkları ekleyince bu kış onlar için kabus gibi geçecek.Bize ancak yardım elimizi uzatmak düşer.
Dün haberlerde bir öğretmenin kurtuluşunu izledim.Gölcük depreminde 8 saat enkazında altından kalıp kurtulmayı beklemiş.Van depremi de onu vurmuş ne yazık ki ! İkinci kez enkaz altına girmiş ve bu sefer daha uzun bir bekleyişin ardından hayata döndü.Şimdi böyle bir mücadelenin ardından , hayata tutunma savaşı vermenin ardından biz hala ırkçılık mı yapacağız yoksayardım elimizi uzatıp  destek mi olacağız ? Nerede  merhametlerimiz ?Düşünmemiz  gereken noktadayız galiba.Ne  olursa  olsun insanlığımızı asıl kullanmamız gereken yerdeyiz.İntikam zamanı ve  söylem verme zamanı değil ne  yazık ki..
Zaman  dört  elle  yardıma koşma , betonların altından kurtarılanları ısıtma  zamanı.
Onlar  açken tok olma zamanı değil zaman.
Onlar sokakta  , çadır da titrerken kombinin başında düşlere dalma zamanı değil zaman.
Zaman merhamet ve insanlık zamanı...

Bir diğer konu ise Hakkari'deki hain pusudan sonra ordunun tüm hazırlıklarını yapmış olması.Dün elime seferberlik sevk emri geldi.Eşimin adını gördüğümde şok oldum."Nasıl yani" dedim .14 yıl önce vatani görevini yapmış ama görevi bitmemiş.Daha askere gitmemiş kardeşleri varken eşim sefere gidecek.Askerlik şubesi Diyarbakır topçu alayını görev yeri olarak söylemiş.Allahtan hemen çağırmadılar, sadece bildirdiler.14 yıl aradan sonra eşim mi kurtaracak o bölgeyi.Ne verecekler kısa sürede de çözüm olacak ?
Militanlar yıllarca kamplarda eğitilirken , o sert koşullara ve gerilla savaşlarına karşı biz hala acemi kuvvetler toplama peşindeyiz.Belki de burada yanlış yapıyoruz..Çözümü seferberlik çağrısı ile mi bulmalı yoksa ortak masaya yatırılıp barış çerçevesi içinde mi ? Anlamsız geliyor bir çok şey bana !Hala yanlışa devam ediyoruz .Gençlerimiz heba olacak , analar ağlayacak . Parası olan evladını askerden kaçıracak , geriye sefere çağrılanlar mı  kalacak ? ...
Kafamı fazla karışık galiba , oyunlar oynanıp bitse de artık Amerika ortadoğuda kurmak istediği gücü kursa bizde rahatlasak.Ne de olsa bu çatışmalar ve karışıklık onların isteği doğrultusunda yaşanıyor.Bereketli toparaklar anlamına gelen Mezopotamya ve o bölgeye ait petroller değerli.Sıcak kalmaı ki ortam , güçlüyü gün doğsun.Umurların da mı ki masumların ocakları yıkılmış , insanlık acı içinde ? Sanmıyorum , uzaktan düğmeye basmak kolay olsa gerek...
Çözüm içimizde aslında..
Ta bizler doğmamışken atalarımız Yenisey ırmağı kenarında çadırlar kurup çadırlar kaldırıken dünayaya gelmiş Türk ve Kürt kardeş.Aynı karında can bulmuş aynı baba isim vermiş iki evladına.Sevgiyle büyümüşler , mertliklerini gösterip isimlerini hak etmişler.O günden sonra başlamış onların hikayeleri.O kadar büyümüşler ve o kadar büyümüşler ki sonunda kabilelerden halklara kadar genişlemişler.Oysa aynı soydan kalen iki kardeşin evlatlarıyız.Aynı topraklarda can buluyoruz.Aşımız da , suyumuz da , ocağımızda dip dibe .Bayramda kucaklaşıp acıda dağ oluyoruz birbirimize.Komşuyuz , akrabayız , köylüsüyüz , hemşehrisiyiz , patronu ,öğrencisi, öğretmeni, doktoru ,hemşiresi ama dostu değiliz bir türlü.Bu kadar içiçeyken nasıl bu kadar düşmanız ? Aklım almıyor galiba ...Umarım kahpe oyunlar son bulur da bizde özümüze döneriz.Bu savaş bitince acaba ülkeyi karıştırmak için hangi oyunlar oynanacak oda ayrı merak konum olsa gerek.Bu kadar alevlenmeye ve kutuplaşmaya müsaitken biz bu gidişle bir çok oyunun parçası olmayı da ihmal etmeyiz ne yazık ki ...
Barış için girişimlerin yapıldığı , gerçek çözümlerin düşünüldüğü günleri de görürüz umarım.Belki o zaman yaşanılan acıdan pay çıkaran vicdansızların vicdanı sızlar belki.
Ne olursa olsun hepimiz insanız, doğumumuz ve ölümümüz aynı.Gözyaşlarımızın rengi de aynı.Güldüğümüzde tüm insanlık gibi bizlerinde yüzünde güller açıyor.Bundan öte ortak nokta olamaz herhalde.Umarım insanlık kazanır ..

19 yorum:

  1. kelime kelime imza atıyorum bu yazının altına, ellerine sağlık

    YanıtlaSil
  2. İnsan insana didişe dursun, doğa ve tabiiki Tanrı dersimizi verdi. Anlayana... Hayatta böyle acılar varken,bir de insanlar birbirine acı yaşatıyor.

    YanıtlaSil
  3. Ahh İlknurum ah, yandı içimiz.. De eşinin durumu nedir anlamadm.. İlter yanlışlık vardır diyor.. belki de olabilir.. Çünkü bu şehit hadisesinden sonra milyonlarca insan kendi rızasıyla başvurdu askere alınmak için.. onarı bile geri çevirdiler.

    YanıtlaSil
  4. Toprak, hislerine tercüman olmama çok sevindim....

    YanıtlaSil
  5. neşeli Günler , tarih tekerrürden ibarettir.İnsanoğlu dersini alsaydı savaşlar biter barış başlardı..Roma zamanında durum aynıydı şimdi de aynı..ne yazık ki gelecek de de aynı olacaktır.Yapımızda bu kadar hırs varken huzur zor...

    YanıtlaSil
  6. Delişim orhan ın durumu doğru ne yazık ki .Diyarbakır Topçu birliği gidip görüştü askerlik şubesi ile.Ama şimdi gitmiyor hazırda bekliyor.Gel dedikleri an gidecek.1989 yılında aynı durum babamın başına gelmişti.pkk aynı atağa geçtiğinde babam 1 ay askerliğe çağrılmıştı.Yeniden eğitim vermişlerdi.Neye göre çağırıyorlar veya görev veriyorlar bilmiyorum...Ama bu kadar hızlı sefer çağrı emri geliyor şaşırtıcı doğrusu..Ülkü ye gösterdim belge yi hatta oda şaşırdı...Saçma bir durum ne yazık ki gerçek...
    Acılar bitmiyor gülüm henüz şehitlerin toprağı soğumadan başka kayıplar eklendi.Ne gözü yaşlı anaları unuttuk nede sokata enkaz da kalmış vatandaşlarımızı unuttuk.Elimizden geldiğinde ortak olmaya çalışıyoruz acılara ,inşallah faydamız olur...

    YanıtlaSil
  7. Teşekkür ederim Aslıcığım...

    YanıtlaSil
  8. hakkımızda hayırlısı ile aydınlığımızın bol olduğu günlere uyanabilmek dileği ile...
    rabbim yardımcıları olsun...
    sayfanın teması çok hoş olmuş canım...
    isimde öyle..
    sağlıkla ve huzurla kullan inşallah...

    YanıtlaSil
  9. Canım maalesef ki insan olmakla insan gibi olmak çok farklı şeyler.Şehitlerimize elbette hepimiz yanıyoruz ama dediğin gibi böyle bir felaketi misilleme olarak görmek o kadar yanlış ki.Çağdaşlık ve medeniyetten bahseden insanların alenen ayırımcılık yaptığını görmek daha da üzücü.
    İnsansak eğer şehidimizi de , orada hayat mücadelesi veren insanımıza da yanmak gerek.

    Eşinin durumu konusunda da tek diyeceğim inşallah çağrılmaz çünkü bu olaylar ne bir ne de bin tane şehit versek çözülmeyecek olaylar keşke bir an önce kökeninde yatan sorunlar hallolsa:((

    YanıtlaSil
  10. böyle bir kıyasa sonuna kadar bende karşıyım, yanlış yapılıyor... Eşini çağırmamalarını umud ediyorum:((

    YanıtlaSil
  11. Bi tutam kekik , amin canım amin...
    teşekkür ederim beğenmene sevindim canım..
    keyifli akşamlar

    YanıtlaSil
  12. Çok haklısın Aylinciğim ama ne yazık ki içinde yaşadığımız ülke halkı öyle düşünmüyor.Keskin bir ayrımcılık çizgisi var..Şehitlere başsağlığı dilemeyenler depremden sonra başka çabalar içine giriyor.Kimin ne olduğu netleşti bu acı da , ne yazık ki..Şehitlerde bizim evladımız deprem de mağdur olanlar da...insanlık burada başlıyor , vicdan da burada devreye giriyor..
    Umalım ki vicdanen rahatsız olsunlar da insafa gelsinler.Yoksa bu gidiş iyi değil...
    İnşallah canım ,şimdilik seferimizi bekleyen yolcular gibiyiz...Bula bla bizi buldu ya ona şaşım bende...

    YanıtlaSil
  13. Ballı lokmam , ayrımın her türlüsü kötüymüş canım , bu yakın zamalı acılarda gördük ne yazık ki.İnşalalh herkes bizim gibi düşünür...
    İnşallah çağrılma z canım , hem eşim açısından hemde ülkem açısından ,istemem doğrusu :(

    YanıtlaSil
  14. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  15. Ellerine saglik ilknur. Dun daha Vahap demisti, Golcuk depremindede asiri dindarlar aciklar yuzunden oldu demisti. Insanlar cok tuhaf olmuslar. Insanlarin insanlara acimasi kalmamis. Nasil bir noktaya gelmisiz ben bilemedim. Acaba bizleri bu hale getiren ne oldu cok merak ediyorum.

    YanıtlaSil
  16. öncelişkle yeni ismin hayırlı olsun.bu askere çağırma olayı benim bildiğim sefereberlik durumunda evden çağırılacaklar belirleniyor (allah korusun )durum karşırısa kimler gideceği belli olsun diye.benim babam da abimde evdeki tek erkek oldukları için onlara seferberlik çıkmıyor.
    gölçük depreminde duymuştum o ipe sapa gelmez lafları:(
    allah insanları hayırlara konuşmaya nasip etsin ne diyeyim

    YanıtlaSil
  17. Güll bizleri bu hale getiren baskılar oldu.Dış baskılar üzerimizde oynadıkalrı oyunlar sonrasında bölündük sindirildik ve cehaletin içine düştük...Ne yazık ki manevi duygularımız sömürülmeye müsait bunu bilenlerde kullandı..
    Umarım halkım gözünü açar...Hepimiz bu ülkenin evladıyız :((((((((((

    YanıtlaSil
  18. Bigom saol canım,inşallah keyifli şeyler yazmak nasip olur..
    Babam 5 kardeş olduğu için 1989 da onu çağırmışlardı.Hatta gitmişti :(
    Orhan larda 4 erkek kardeş hatta diğer ikisi askerlik yapmamak için direniyor tecilliler..Piyango eşime çıktı galiba ikinci kez.Umarım gerek kalmaz , umarım kimsenin canı yanmaz...
    40 yaşına kadar bu göreve çağırıyorlarmış sonra görev emri düşüyormuş...
    Gölcük depremi zamanı herkes duymş yapılan çirkin propagandaları ...inananlar çok oldu :(((

    YanıtlaSil