Babam ve Fotoğraftaki Kareler

Annemle babamın , cicim aylarından bir kare.Babam , o yıllarda pek bir zayıfmış.Bu fotoğrafı , bu akşam ilk kez gördüm.Şok oldum , ben mi hatırlamıyorum yoksa , bu fotoğraf gökten mi düştü ,diye .Annem ,dayımlardan getirtmiş ,meğersem ...Görmemiş olmam normalmiş.Çifte kumrular ne de güzel çıkmışlar.Ay çok hoşuma gitti , ne güzel bir kare...
Bu fotoğrafa çok gülerim.O yıllarda fotoğraf makinası çok nadir bulunurdu ya da eve fotoğrafçı çağrılırdı.
Bizde çağırmışız fotoğrafçıyı giyinip ,süslenmişiz ve pozumuzu vermişiz.Elimde ki mendilin anlamını çözen var mı acaba ? Onu neden elime verdiklerini , hala bilmiyorum.Çok sıcak bir resim.Ne de olsa içinde çocukluğum var...Babam askere gitmeden önce çektirmiştik bu fotoğrafı...
Canımın cananı babamın askerlik yıllarından , bu flu resim.O yılları dün gibi hatırlarım.Şaka değil , ben babamın askerlik yıllarını dün gibi hatırlıyorum.Dört yaşına girdiğim yıl , annem hamileydi kızkardeşime .Dört kişilik aile olmaya hazırlandığımız günler ve haftalardı.Evimizde anlamsız gözyaşları ve koşuşturmaca vardı.Meğer babam askere gidiyormuş.Ardında dört yaşında bir afacan ve karnı burnunda bir hanım bırakıp , Diyarbakır'a vatani görevini yapmaya gitmişti , canım babam.Ben nedenini bilmediğim ve anlamadığım sebepten ötürü sürekli babamı özlüyordum ve o gelmiyordu.Annem doğum yapmadan bir kaç gün önce , amcamın eczanesinde ki telefondan aramıştık babamı.Seksenli yılların hırşıtısında , zar zor duymuştum babamın sesini.Annem ise gözyaşlarını tutamamış , boğazı düğümlenmişti...Ben babamın askerliğini bilirim , nelerini bilmedim ki ...
Ne güzel yıllardı .Sevginin harmanlandığı , masumiyetin zirve yaptığı ,değerli yıllardı.Aldığı kilolarla gözüme daha da yakışıklı gelirdi babam.Hele ki takım elbise mi , bu kadar mı yakışırdı , bir babaya...Çocuk kalbimle , arkadaşlarımın babasını inceler ve sonuç olarak en yakışıklı kendi babamı seçerdim.Kadir İnanır ,derdim de başka bir şey demezdim.Ne de olsa o yıllarda , Kadir İnanır en yakışıklı jöndü.Bir Kadir beyi bilirdim ,bir de Erol Taş'ı .Harçlık zamanı geldiğinde , babam kucağına oturtur ve en sevdiği replikleri söylemeye başlardı.Önce harçlığımın bir kısmını verirdi ve beni buna inandırırdı.Yine de kur yapardım " benim Kadir İnanır babam , yakışıklı babam "diye. Koltukları kabaran beyfendi , demez mi ki "kandırdım , al bu harçlığının kalanı " diye.Harçlığı kaptığım gibi ,kaçar kaçarken de " amma da Erol Taş'sın ,kandırdın beni " derdim.En çok Erol Taş'a benzetmemi severdi.Liseye giderdim ama yine de kucağına otururdum , babamın.Uyurken saçlarımı okşar ,öperdi.Bazen uyuyor numarası yapardım.Hoşuma giderdi , ürkekçe saçlarıma dokunması....
Bu fotoğrafı sona sakladım.Ne de olsa şahit koltuğunda , İsmail amca var . Babamın çocukluk arkadaşı , nikah şahidi İsmail amca.Çocukluk anılarının yanı sıra meslek hayatını bitiren ve babamın şahit olduğu 3 anının baş kahramanı İsmail amca.İsmail amcadan korkardım ben, kendimi bildim bileli evde otururdu.Hep güler yüzle kapıyı açar, babama selam söylerdi.Babam fatura almak için gönderirdi beni,onların evine.Kıyamazdı ona hiç , sayfalarca faturalarını yazar ,hesaplar ve yine benimle onlara gönderirdi.Erken emekli olmuştu ; bazen Manisa'da tedavi olur bazen de evinde neşeyle kapı açardı .ben yine de Manisa Ruh ve Sinir Hastalıklarına gittiği için ürkerdim.Türk filmlerinden kalma korkularım vardı , ona karşı...
Otobüslerin sayılı olduğu yıllarda , belediye şöförüydü garibim.Yağmurlu bir gün , içi ful dolu otobüsü getirmiş ,bizim mahallenin yokuşuna bırakmış , aklı hafif gelip gitmeye başlayan İsmail amca.İnsanları üstlerinden kilitlemiş ve evine gitmiş.Babam işten dönerken , bakmış ki yokuşta belediye otobüsü duruyor ve içindeki insanlar hınca hınç cama vuruyor.O sırada babam kafasını kaldırmış ki ,İsmail ile göz göze gelmişler.Babamın tabiriyle , babam şoka girmiş.İsmail 'in üzerinde çarşaflar var ama hacı kıyafeti şeklinde.Şakır şakır yağmur yağıyor , zürafanın düşkünü beyaz giyiyor.Babamı görünce hızlı hızlı yürümeye başlamış.Gelmiş yanına " Ayhan biz Arafa gidiyoruz , hadi giyin , sen de gel " demiş.Babam ikinci şokuna girmiş." İsmail belediye otobüsüyle Araf'a mı gidiyorsun " demiş. " hadi acele et , geç kalıyoruz " demiş. Zavallı insanlar , otobüs şöförlerini o kılıkta görünce ,korkudan bağırmaya başlamışlar.Seksenli yıllar ve o yılların baskısından korkan sindirilmiş halk , otobüsün camını kırmaya korkarmış. Ben bilmem , babam anlatırken ,hep bu cümleyi kurardı. "Sorguda kaybolan insanlar vardı ve kimseye sorguya gitmeyi göze alamazdı " ve hikayesini anlatmaya devam ederdi.Baya baya korkmuş olacaklar ki , sonunda içlerinden biri otobüsün camını kırmış ve içindekiler dışarı çıkmaya başlamış.İsmail amca çıldırmış " Araf'a gideceğiz , içine girin " diye bağırmaya başlamış.Konu komşunun müdahalesi ile zar zor zaptetmişler ve ardından hastaneye kaldırmışlar.Sonun başlangıcıymış bu gel gitler.
Babam hep derdi, "aklı ona oyun oynarken yaptıklarına gülerdim.Oysa çocukluk arkadaşıma veda ettiren gel gitlermiş ,bunlar . Son şakasından sonra ,bir daha asla İsmail , arkadaşım İsmail olmadı " anılarını gülerek anlatır ,sonun da hüzünle bağlardı ,son cümleyi.
İsmail Amcanın son hikayesi , otobüsünü pikniğe götürmesi ile başlamış.Kaldırıldığı hastaneden Manisa Ruh ve Sinir hastalıklarına sevk edilmesi ile son bulmuş.
Piknik anısını anlatırken kahkahayı öyle basardı ki , cümlelerini anlamazdım ,hiç.Ben de gülerdim ama anladığıma değil , babamın kahkahalarına.Şimdi yine gülüyorum ama hatırladıklarıma değil , babamın kahkahalarına.Bizi pikniğe götürdü der , der basardı kahkahayı.Otobüsü deli gibi ormana sürmüş ve pikniğe götürmüş. Ne kadar eğlenceli bir son ; yolcularına piknik yaptırmak isterken ,kendini hastane de bulmak. babamın kahkaları kulaklarım da şuan ; " pikniğe gittik ,işe gitmek yerine.Nerden düşündü acaba ? " araya kahkaha girer ve " pikniğe götürdü bizi " deyip , bir kahkaha daha basardı...
İlahi ismail amca , anılarınla birlite sen çok yaşa. Sayende babam çok güldü . Hüzünlü de olsa ,araya sıkışan kahkahalar ,hüznü dağıtıyordu ...

Ne de güzel gülerdik ,dizlerinde.Sağında ben ,solunda Aslı .Henüz İlkay aramıza girmemişti.Sağında ben , solunda Aslı , yüreğin sayesinde çocuk olduk , babam. Gülmeyi seninle öğrendik , kahkahaya da...Hayata gülerek bakmayı da senden öğrendik...Yetiştirme yurdunun acılarını anlatmak yerine ,hep hayatın gülen yüzünü anlattın bize babam .Doluyu anlata anlata öğrettin hayatı ; seninle güldük , yalnızca vedasız gidişinle ağladık...
Hep gülerken hatırlıyorum seni , "ölüyü güldüren Ayhan " derlerdi ya sana , ardından ağlatamıyorsun, hala güldürüyorsun...Nurlar içinde yatasın ,inşallah...

28 yorum:

  1. Nasılda eskiyor vakit,insanlar bir anda nasılda değişiyor.anneyken anneanne babayken dede çocukken anne oluveriyoruz.zamanmı hızlı akıp giden yoksa farkına varamayan bizmiyiz inan anlamış değilim.hep çocukluğumun o günlerine geri dönmek isterim böyle resimlere bakınca.hep özlem var içimde ama imkansız dönüşü….babana Allahtan rahmet diliyorum canım inşallah nurlar içinde yatıyordur..çok şükür benim annem babam hayatta ama farklı şehirlerdeyiz,şimdi yazını okuyunca daha da özledim onları…

    YanıtlaSil
  2. Allah rahmet eylesin mekani cennet olsun babanın ne de güzel anlatmıssın ve ben fotoğraflara bakınca o yıllardan gelen her karede bir masumiyet ve bir kirlenmemişlik görürüm. Şimdi bizimkilere de bir baskasınınkilere de baksak hep aynı sımsıcak aile tabloları...

    YanıtlaSil
  3. Allah rahmet eylesin canım, mekanı cennet olsun babacığının...

    Sevdiklerimizden ayrılmayacağımız, üzüntüsünü kalbimizin derinliklerinde hissetmeyeceğimiz nice güzel yarınlara girmek dileğiyle, mutlu yıllar...

    YanıtlaSil
  4. bu eski fotoğrafların tadını hiçbirşey vermiyor nedense benim için..sanki aileni tanıyormuşum gibi bir his verdi bu tamamen eskinin asaletinden kaynaklanıyor...bayılıyorum hele siyah beyazsa tıpkı nikah masası gibi:)
    babacığın nur içinde yatsın..tüylerimi diken diken ettin son satırlarda..Allah sizlere sabır ve sağlık versin...iyi seneler

    YanıtlaSil
  5. Sen anlatırken ben de kendi babamı özledim . Biliyor musun ben de babamı askere gönderdim :) Ardından ne çok ağlamıştım.

    Bana bakışı geliyor bazen gözümün önüne, sarılışı, saçlarımı karıştırması.Hâlâ yanımda diyorum kendi kendime.

    Bak şimdi, ben mutlu yıllar dilemeye gelmiştim, nerelere gittim bir anda.

    YanıtlaSil
  6. http://gulnazaksu.blogspot.com/2011/12/paralar-kenara-canon-gulnaza-kampanyas.html


    "gülnaza fikir veriyoruz.."

    YanıtlaSil
  7. 2012 sevinçlerin yılı olsun...
    mutlu yıllar ve sevgiler.

    YanıtlaSil
  8. 2012'de herşeyin gönlünüze göre olması dileklerimle...
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  9. Annene çok benziyorsun İlknurcuğum:)

    Mutlu yıllar...


    ¸☆´.•´
    .•´✶`*.
    *.*★v . ✶•´ ☆´,•*´¨★ Ձ๏1Ձ
    ¸✶.•´¸.•*´✶
    ☆´¸.•★´ ¸.✶* ☆★
    ╱◥◣
    │∩ │◥███◣ ╱◥███◣
    ╱◥◣ ◥████◣▓∩▓│∩
    │╱◥█◣║∩∩∩ ║◥█▓ ▓█
    ๑۩๑๑۩๑๑۩๑๑۩๑๑۩๑๑۩๑๑۩

    YanıtlaSil
  10. Resminizin arkasındaki kanepelerden bizimde vardı;)
    Okurken bende kendi çocukluğuma indim ve çok dugulandım
    Canım Allah rahmet eylesin inşallah..

    YanıtlaSil
  11. Allah babacığının mekanını cennet eylesin,ardında bıraktığı insanlar hep duayla ansın yaşatsın ruhunu.
    ahh dedim
    sustum.
    hep iyiler önden gidiyor
    zalimler azimle yaşıyor:(

    YanıtlaSil
  12. Bernacığım allah senin ailene uuzn ömürler versin...Ne güzel yazmışsın canım , neydik ne olduk.Geçmiş gelmiyor, özlem büyüyor :(

    YanıtlaSil
  13. Ben Kızımın delisiyim, temiz ve güzel yılalrdı canım.Şimdiler de artık albümler bilgisayar da oluşturuluyor.Fotoğrafçının yolunu unuttuk...Bilgisayar çökünce anılar da mazi oluyor hatta :(

    YanıtlaSil
  14. Brai teşekkür ederim canım .Ne güzel dileklerde bulunmuşsun..
    Sevdiklerimizle huzurlu ve sağlıklı günler biizmle olur inş.
    Öpüyorum canım :)

    YanıtlaSil
  15. Meyracığım öyle güzel yazmışsın ki aklıma Kayahan'ın "siyah beyaz bir film hikayesi "şarkısı geldi..Aseleti yüksek ve saygının hakim olduğu yıllardı...
    Yorumun ve yüreğin için çok saol canım , öpüyorum :)

    YanıtlaSil
  16. Handancığım ne çok benzer yönümüz varmış.Hiç unutmam bir kış akşamı sobanın başına oturmuşuz mandalina yiyoruz bir den kapı çaldı.Saçları kısacık bir adam gülümsüyordu kapıda.Çocuk kalbim yerinden fırladı o an .Nasıl sarıldığımı hala hatırlarım..
    Güp güzel yıllardı keşke bir sihirli değnek olsa ve o günleri bir kez daha yaşatsa , ne güzel olurdu :(

    YanıtlaSil
  17. Ruşen ; çok teşekkür ederim.aynı dilekler benden de ssana gelsin.Huzurlu ve güp güzel bir yıl dilerim, sevgilerimle

    YanıtlaSil
  18. teşekkür ederim Ebrucuğum ,kartımı daaldım.Masam da selam çakıyor her gün bana :)

    YanıtlaSil
  19. Birsel ve İrem, çok teşekkür ederim ...Güzel bir yıl geçirmen dileğiyle, sevgilerimle

    YanıtlaSil
  20. Gönül Çelen, canımcığım sana da mutlu,huzurlu ,sağlıklı ve bol keyifli bir yıl dilerim ,sevgilerimle canım :)

    YanıtlaSil
  21. Zeugmam gözünden kaçmamış tatlım,Herkes anneme benzetir beni :)
    Sana d acanım,keyiflis ağlıklı ve mutlu bir yıl dilerim.Çok öpüyorum :)

    YanıtlaSil
  22. Hikayelerimden geriye kalan, çok teşekkürler, sağlıklı yılalr dilerim , sevgilerimle

    YanıtlaSil
  23. Cadı kızın dırdırı , çok sevimli koltuklardı.Evcilik oynardım onların üzerinde.hatta iki tekli koltuğu birleştirir kendimi kuleye hapsederdim :)))))))
    dileklerin için teşekkürler canım , sevgilerimle

    YanıtlaSil
  24. Sitarem hayatın oyunu bu olsa gerek.İyisi kötüsü olmuyor ecelin ..Ecel herkesin adresini biliyor be gülüm :(

    YanıtlaSil