Leyleği Havada Görmek

Leyleği havada  görmek  tabiri  doğru ise ben leyleği gerçekten havada  gördüm ; yada  leylek havadayken annem beni dünyaya getirmiş.Doğduğumdan beri sığamadım evlere  barklara.Ev demek  benim için "konaklanılan yer " demek ...Özeniyorum ,şöyle  evlerine girip de günlerce çıkmayan insanlara..."Nasıl vakit  geçirirler , ne yaparlar ?" hep merak ederim...Sınav dönemlerimde  dahi  evden çıkmamazlık yapmışlığım yoktur.İllaki çıkacağım , illaki dolaşacağım..Bu da  huy işte ,atsan atılmaz  ,satsan satılmaz.Hastayken bile   aynıyım , bir tek doğum yaptığımda bir  hafta çıkmadım.Onda bile bir ara  hastaneye  gittik.En uzun evde kaldığım zaman o ,gerçekten...
Neyse ben leyleği severim , leylek de beni ...
istanbul'u oğlumla yeniden fethediyorum.Oğluşumla keyifli keyifli geziyoruz...Arkadaşım Meryem ve  onun cici kızı Kayra'da  bize  eşlik  ediyor çoğu zaman.Hatta  her  zaman...Planı yaptık mı kendimizi  sokakta  buluyoruz.Kayra 'da sakin bir  çocuk ,Yağız 'da ...Bize  uyan gezenti çocuklarımız için park molası verirken ve  ara ara  yemek molalarıyla birlikte pusetlerinde  uyumaları ile de bize  dinlenmek için zaman bırakıyorlar.sonrası  bize  gerçekten çok güzel oluyor..
Galata kulesine  çıktık minik afacanlarla  birlikte.Hani gerçekten Hazerfen Ahmet Çelebi olasım geldi .Öyle bir manzarada insan ancak uçar , ister hayali olsun ,ister gerçek.Ayaklarımın yerden kesildiği manzaranın bir ucunda  Sarayburnu ,diğer  ucunda Haliç , karşı kıyıda Üsküdar vardı.Baktıkça  uçtum ,uçtukça rüyaya daldım.Birde  kulenin yürüyüş alanı cafeye verilmeseymiş daha da süper  olacakmış ya , neyse ....
 Galata kulesinden çıkıpta Taksim'e  bağlanmak yürüyüşlerin en güzeli olsa  gerek.Pusetimiz olmadan çıkmıyorum asla.Yağız pusetinde  olunca  asla sesini çıkarmıyor ,elinde oyuncakları ile  etrafı seyrede seyrede yol alıyor.Yürüdük , pasajlara girdik ,  İstiklal nasıl bitti anlamadık ...Sonuç olarak keyfimize  diyecek yoktu ..Leyleği havada  görmek iyi ama  çocuğun payını da unutmamak lazım.Kuzucuğumun gezenti yönü de  bana çekmiş anlaşılan.Bize  ana-oğul gezmek olsun ,yeter ...









Oyuncaklarını saklayıp ,şaka yapan muzip Yağız oğlan.Arabalı vapurda  benimle oyun oynarken yakaladım bu pozunu.Her zamanki gibi "  anne sana şaka yapayım mı ? " dedi ve  şakası ,oyuncaklarını benden saklamaktı.Şakasından sonra " anne şimdi  yorgunluğun geçti mi ? " dedi.Şaka yapınca  yorgunluğumun geçeceğini sanamsı ona  olan hayranlığımı daha da arttırdı.Masumiyet bu olsa gerek...

7 yorum:

  1. Ben gezmeyi çok severim, iki gün üst üste evde kalsak sanki haftalardır evdeymişim gibi gelir, insanlar yolculuk öncesi alışveriş, bavul stresi yaşar bende hiç olmaz o, ne yorgunluk ne stres yeter ki gezme olsun :)
    İstanbul gez gez bitiremeyecek bir yer gibi, inşallah bizde tekrar görme fırsatını buluruz, keyifli gezmeler olsun...

    YanıtlaSil
  2. Ne zaman sokakta gezen çocuklu anneleri görsem takdirle bakıyorum. "Ne güzel hem anneliğin tadını çıkarıyorlar hem de gezmenin." diye. Zor iştir çocukla gezmek çünkü. Bol keyifli gezmeler hiç bitmesin.

    YanıtlaSil
  3. oh sefanız olsun İlknurcum
    kuzulara da maaşAllah...

    YanıtlaSil
  4. ben de görmüşüm öyle diyorlar,ayrıca benim leyleği yakalarlarsa çok fena yapacaklamış onu da diyor arkadaşlarım.boşver gezmek iyidir:))

    YanıtlaSil
  5. Beautiful photos!! take a look on my blog and if you like we can follow each other?
    Besos, desde España, Marcela♥

    YanıtlaSil
  6. Blogunuzu emziren annelerden keşfettim. Güzel bir blog olmuş. benimkinede beklerim:) http://komirra.blogspot.com/

    YanıtlaSil