Okuma Tutkum ve Hobilerim


Hiç boş duramıyorum hiç. Kendime zulmüm  gün içi devam ediyor...
"Oku oku adam ol ,şah ol mat ol rezil ol "faslını defalarca gerçekleştirmiş biri olaraktan haziran ayında diploma haneme Türk Dili ve Edebiyatı  lisans diplomasını da  eklemiş olmanın haklı gururunu yaşarken  içten içe " eyvah  artık ders de çalışmayacağım , peki ne yapacağım ? " kaygısı düşmüş durumda. İçinizden " deli misin , hasta mısın ? " dediğinizi duyar gibiyim , ama öyle demeyin. Benimkisi alışkanlık, ders çalışmazsam kendimi kötü hissediyorum ; öğrenci olmazsam "eyvah yetişkin mi oldum ?" moduna girip , tuhaflaşıyorum. Nedense yetişkin etiketi yemek istemiyorum. Hani ruhum genç kalıyorya ben otuzlu rakamlarda ilerlerken ; işte öğrenci kartı da bana yoldaşlık etmiş oluyor bu erişkinlikten kaçma  oyununda...

 Neyse efendim okur -yazarlığın yanı sıra anneliğimden kalan zamanım da kendime hobiler aradım durdum.
Bu yıl Cam Süsleme kursuna gittim.Çok keyifliydi sıcak boyamaya geçene kadar.Sıcak boyanın kokusu beni benden aldı ve boyamadan soğuttu.Migrenimi tetikledikce tetikledi, ara ara mola versemde nihayetinde tamamladım kursumu.Her ne kadar kursuna gitmiş de olsam aradığım sinerjiyi bulamadım Cam Süsleme 'de.Öğrendiklerimi rafa kaldırdım...

Arada dikip biçme merakım olmuyor değil hani. Daha doğrusu Selma'cığımın sayesinde ben de o çarkın içine giriyorum. Kadıköy'ün Salı Pazarı'na gidip de kumaş almamak olur mu hiç ? Olmaz, bizde bu cevaba istinaden ,kaideyi bozmayıp çeşit çeşit kumaş alıyoruz.Bu sefer hırs yapıp hemen Selma'nın evine gittik ve biçip diktik.
Dikiş işi zor gerçekten; biçmesi ,  teğellemesi ve makina da dikmesi.Gerçekten ciddi emek isteyen bir uğraş.Ama ortaya çok güzel şeyler çıkması bu zorluğu keyifli hale getiriyor kesinlikle...


Sonuç olarak yıllardır dikelim dikelim derken ,arada yaptığımız denemeler ile çuvallayıp ara vermenin ardından , bu sefer nihayete ulaştık ve bu eteği diktik. "Bir elin nesi var iki elin sesi var"mış gerçekten.Ortak çalışmanın sonucu çok güzel oldu; yalnız oturup aynı hırsla tek başıma yapabilir miyim ,hiç bilmiyorum...

Eminoşumun sayesinde ise  bir akşam elime iki tane alet alıp takı yapmaya başladım."Amanın işte bu tam benlik"dedim. Nasıl keyif verici bir uğraşmış ! Tamam süslüyüm ,geleceğe yatırım kokoşluk yönümde var ama bugüne kadar nasıl farketmemişim kendi takılarımı yapmam gerektiğini ?  Geç oldu da güç olmadı çok şükür. Otuzdördümün baharında  yeni yeni hobilerim oldu. Benim gibi uğraş arayanlara yardımcı olmak için Karnaval Takı blog sayfasını açtım.Çok keyifle yapıyorum ,keyifle paylaşıyorum .Ama ne kadar keyif alırsam alayım ,ders çalışmak , yeni şeyler öğrenmek benim için ayrı bir tutkuymuş. Yine içim acıdı , yeni bir lisans programına mı kayıt olsam acaba ?

Okumayı hobi haline getirdim galiba. Öğrenme tutkumun önüne geçemiyorum.Öğrenmek ve öğrendiklerimi paylaşmak beni en çok mutlu eden şeyler arasında.Hatta en ön sırada.Paylaşmak ne güzel bir duygu tarifi  olmayan...

Hayat paylaşınca  güzel , ben de bildiklerimi paylaştıkça mutlu oluyorum.Bunu keşfetmiş olmak bile bana  huzur veriyor. Darısı tüm paylaşmanın hazzına henüz ulaşamamış olanların başına,  diyorum. Hayırlı bir dua ettim galiba...
Hayırlı ramazanlar...


3 yorum:

  1. ilknur sen boş durmayı sevmiyon ben anladım .o ne güzel bir etek helall valla güle güle giy.
    takılara zaten söz yok .oku oku nereye kadar be ilknurum biraz dinlen sen hep gençsin onun sana eşlik etmesine gerek yok:)
    sevgiler en kocamınından.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birgül'üm senin takı setin de sana kavuşmayı bekliyor.Umarım beğenirsin :))
      Gerçekten boş durmayı sevmiyorum.Kafam meşgul oldu mu ben de mutlu oluyorum :))

      Sil
  2. Bravo sana...Ben vakit ayırıp kitap bile zor okuyorum...çok da güzel işler yapmışsın,eline sağlık :)

    YanıtlaSil