Yağız&Yaren

 İki çocuklu hayat tam gaz kıskançlıklar  ile  devam ediyor. Bazen azalıyor  gibi oluyor  sonra yeniden  hortluyor. Yağız 'ın kardeşine  alışmasını sabırla  bekliyoruz.  Kulakları  sürekli bize  odaklı. İster film izlesin , ister oyun oynasın isterse de uyuyor gibi yapsın hiç fark etmiyor  duyduğu en küçük şeye  tepki veriyor. Gün içinde  sadece Yaren'i emzirip ,altını açıyorum. Sevmeye veya öpmeye çalışmıyorum , hatta Sidikli Kontes  gibi lakaplarla Yağız'ı güldürmeye çalışıyorum. Bu günler  geçecek diye de  kendimi  gazlıyorum.. Elbet geçecek böyle  kalacak hali yok ya ...

 Yaren'e hırka  örmeye karar  verdim .  Yağız'a  çok örmüştüm ama  hamileyken Yaren'e örme  fırsatım olmadı. Şimdi İzmir'de annem ve kız kardeşim çocuklarla ilgilenirken vakit  buldum bu sefer de Yağız engeline takıldım. Neyse ki sana da  öreceğim diyerek bu sorunu da  aştık. Sırada ki sorunlar için gardımızı aldık sabırla  bekliyoruz. Umarım üstesinden gelebileceğim şeyler ister, sevgi dolu oğluşum...
İki çocuklu hayat ilk aylarında  cidden zormuş , umarım zaman hızla geçer ve  hayatımız düzene girer...

4 yorum:

  1. Kıskanmasın diye her gelen ağız birliği etmişçesine " bunun neresi sevilir ki, bu moklu, ama Ece prenses" diye diye; Ece de kardeşini moklu diye sevmeye başladı. Başkası Ela ya yanaşıp görmeye ya da öpmeye çalışırsa hemen dibimizde bitiyor, öpebilir miyim anne diyip kimseyi yanaştırmıyor.
    En fazla iki sene be İlknur. Sıkacaz dişimizi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen ya, herkes Yağız a hediye getirdi yine de yaranamadı. Sidikli Kontes diyor kardeşine , bu sabah Yaren'i emzirirken tekme savurdu , kıl payı kurtardım. Önceden vurma tekmeleme yoktu, şimdi beşiğini tekmeliyor, burnunu ısırmaya çalışıyor. Bol bol dua ediyorum hemen geçsin diye . Ece ve Yağız ı nasıl memnun edeceğiz acaba ? Direnelim Nilhan'ım elbet geçecek, geçmek zorunda...

      Sil