Yupppiiii

Minik kuşumun hayır yaşı başladı.Herşeye hayır ; yemek yemek zamanı geldi mi evde bir pıtırcık sesi duyuluyor , Yağız paşa koşuyor mu ne ? Evet evet Yağız dört nala atlılar gibi koşuyor , yeter ki yemek yemesin.Eee annesi de maharetli yakaladı mı affetmez ! İlk kaşık ağzına girene kadar düşman kuvvetleri atakda , ilk kaşıktan sonra silahlar teslim ve yemek zamanı...Kısaca özetliyebildiysem ne mutlu .Her yemekten önce aynı mücadele , koş yakala , ilk kaşık için uğraş ve arkasından sessizce yemeğini bitirsin. Yinede her hali başka güzel...Oyun cambazı .. O kadar kısa sürede öğreniyor ki hayretle izliyorum büyüyüşünü ; minik kamera gibi .Bizler sahnedeyiz , o ise çekimde ; kaydettiği görününtüleri bir sonraki oyunda sahneye koyacak besbelli.Bazen bir sonraki oyunu bile beklemiyor ,anında giriyor bizim oyunumuzun içine...
Sanki ondan öncesi yokmuş gibi, hep o vardı hayatımızda .Onunla herşey daha güzel.Bir masal gibi hayat.Onunla uyanıyorsun , onu kokluyorsun , onu yaşıyorsun .Sonsuz aşkın adı meğersem evlatmış... Sevginin tarifini sorsalar önce Yağız'ın gözlerine bakarım ve " anneye öpücük " derim ve öyle tarif ederim...Sevgi neydi ? Bir çocuğun annesine bakan gözleri , " korktum " deyip sımsıkı sarılan kolları , sonsuz güvendi sevgi.Her ne olursa olsun annesinin sarılacağını bilmekdi.Sevgi şevkatti , sabahlara kadar başında beklemekdi , bıkıp usanmadan defalarca uyanıp üstünü örtmekdi , kilo aldı diye sevinmekdi.Sevgi emekdi , gerçek sevgi karşılık beklememekdi.Belkide göle maya çalmakdı emeğinle , canınla kanınla.Sevgi evlatdı eski zamanlarda , günümüzde ve gelecekde...

0 Response to "Yupppiiii"

Yorum Gönder