YAĞIZ'IN DÜNYASI
















Bir varmış , bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur zaman içinde , pireler berber , develer tellal iken ortadoğuda Türkiye adında bir ülkede , Yağız adında bir oğlancık varmış.Yağız oğlan minik bir ailenin tek çocuğuymuş.Genç çift ilk çocuklarını kucaklarına aldıkları günden beri , daha da mutlularmış.Yağızın doğduğu gün babası yeni bir firmada işe başlamış, oğulları onlara şans getirmiş.Sevimli afacanın annesi ise işsizmiş.Fakat bu durum onu çok üzmüyormuş çünkü evde kaldığı , çalışamadığı süre zarfında bebeğinin büyüdüğüne şahit oluyormuş ve oğluyla bol bol vakit geçiriyormuş.Kendi halinde yaşayan aile oğulları ile haşır neşir olurken sanki dünyalar duruyormuş.Ona güzel bir oda hazırlamışlar , odanın duvarlarını sevimli kahramanların figürleri ile süslemişler.Büyüyebilen güzel bir yatak yaptırmışlar ve odanın en güzel yerine bir salıncak kurmuşlar.
Yağız dünyadan habersiz ailesinin ona sunduğu güzelliklerle büyürken yaşadıkları ülkede çeşitli sorunlar yaşanıyormuş.Ülkenin başında bulunan zalim kral RTE , dış güçlerin istekleri doğrultusunda halkının isteklerini gözardı ederek hareket ediyormuş.Bu esnadada kendisi içinde , ye kürküm ye yapıyormuş.Birde veziri varmış bu zalimin ,Gülümseyen adında.Bir elleri yağda bir elleri balda kendi diktaları içinde halkı yoksulluğa taşıyorlarmış.Yüksek vergiler , hayat pahalılığı , işsizlik ile halk gün geçtikçe yıpranmış.Gülemez , sevinemez , hayaller kuramaz olmuş.Bu halkın umutları yavaş yavaş tükenmeye başlamış.Yaptırımları hep kendi çıkarları doğrultusunda olan zalim RTE , gençlerinde ışığını söndürmüş. " her üniversite bitiren iş mi bulacak ? " açıklaması ile , işsizliğin dahada artacağının sinyallerini vermiş.Halk yokluk içinde kıvranırken ,ülkede ki fabriklar birbir kapanmaya veya iflas etmeye devam ediyormuş.Ucuz iş gücü ile ithalatçılar tüm malları çinden getirmeye başlamış.Globalizm ile Çin yüzünden işsizlik patlama yaratmış.Ülkedeki ağır vergiler , fabrika sahiplerine dayatılan ödemeler yüzünden birbir kapanmış ekmek kapıları.Tamamen dışa bağımlı , üretimi körelen ülkede , durum bundan ibaretmiş.
Yağız odasında mışıl mışıl uyurken babası kara kara düşünüyormuş.Zalimin kral olduğu ülkede yalakalarıda iş başındaymış çünkü.En çok personeli olan sağlık sektörüne de darbeyi vurmuş zalimler.Sağlıktan sorumlu derebeyi İrecep İlaç firmalarına ağır yaptırımlar getirmiş.Bunun sonucunda ilaç firmalarıda fire vermek zorunda kalmış ve personel çıkarımına soyunmuş.Yağız 'ın babasınında sıkıntısı bu yüzdenmiş.Bir olasılık piyango ona vurursa diye sıkılmaya başlamış.En sevdiği arkadaşları ayrılmış birer birer işten.Yağız ise olanlardan habersizmiş.Kamyonlarını bir ön odaya bir arkaya odaya taşıyıp ,nakliyecilik oynuyormuş.Pencerede hekapuları sayarken babasının işten dönmesini bekliyormuş.Stresli iş günü sonunda eve dönen babası ise eskisi gibi gülemiyormuş.Daha agresif çalıştığı için akşama Yağızla oynayacak takatı kalmıyormuş.Kanepede sızan babasını öpücükleri ile uyandırmaya çalışan Yağız'cık babasına hasret kalmaya başlamış.Annesi açığı kapamak için daha çok oyun oynuyormuş, daha çok dışarı çıkarıyormuş oğlunu.Ama babasının yerini doldurmak mümkün değilmiş.Ne salıncağı , ne kamyonları , ne arabaları ne de legoları mutlu etmiyormuş afacanı.Onu en çok mutlu eden babasıyla oynadığı sıcacık saklanbacıymış ; başbaşa geçirdikleri, kahkahalarla güldükleri komik oyunlarıymış , mutluluğu aslında.Manevi tatminliğin hazzına hasretmiş küçük kalbi.
Gel zaman git zaman ülke daha da karışmış , yeni zamlar gelmiş ,altın fırlamış , gıdalar ateş pahası olmuş.Üstüne birde Wikileaks belgeleri açıklanmış , medya karışmış .Halkın belli kesimi olayları umursarken , diğer kesimi ekmeğinin peşinde , oyunu bile satarak bir öğününü karşılamanın derdiyle boğuşuyormuşBu günlerde unutulacak , aç olan kesim aynı oyunlara kanacakmış ,ilerleyen zamanlarda.Bu oyunlar sürerken işsizlerden ordu kurulacak ve iç isyanlar baş gösterecekmiş.Karanlığa doğru adım adım ilerlerken , çocuklarının geleceğinden endişeli aile ne yapacağını bilemiyormuş.
Minik kalbinde , oyundan başka , bir tek annesi ve babasına duyduğu sevgiye yeri olan ufaklığın dünyası ,ne olacakdı acaba ?Güvenli bir geleceğe yol alabilecek miydi ? Toplumsal sıkıntılar onları ne kadar etkileyecekdi ?Umutla umutsuzluk arasındaki çizgide ilerleyen hayatın hangi yarısında olacakdı ?Bu sorular ve endişeler devam ederken , afacanın temiz kalbi , ailesine getirdiği şans ile babası dahada sarıldı işine.Oğlundan umut aşıladı kendine.Zoru başardı ve çalışan kesimde kalmayı sürdürdü.Eve yorgun dönüşleri devam ederken , aldığı redbull ile oyun oynayacak zaman yarattı ufaklığına.Koştu evine her akşam , kucakladı oğlunu ve karısını , yorgun olduğu günlere inatla vakit geçirdi ailesiyle doya doya.Yağız için artık anlam kazanmıştı tekrardan , salıncağı , odasındaki kahramanlar , bisikleti ve arabaları.Artık yalnız değildi babası ile erkek erkeğe oyunlar oynayabilecekdi eskisi gibi.Birlikte sahilde bisiklet sürecekler, arabacılık oynayacaklar , uçuş pisti yapacaklardı.Ülkenin sorunları çözülemese de , zalim ve yalakalarının iktidardaki günleri bitmese de ,Yağız 'ın sorunları çözülecekdi. Kısa çözümler ile mutluluklarına kaldıkları yerden devam edeceklerdi.Artık daha huzurlu ve mutlu olacaklardı.Derken gökten 3 elma düşmüş , birincisi Yağız 'a , ikincisi tüm çocuklara üçüncüsü ise tüm işsizlereymiş.Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine...

0 Response to "YAĞIZ'IN DÜNYASI"

Yorum Gönder