Emniyetsiz Deniz Kıyıları
Dün bir kez daha anladım ki , ben çok pimpirikliyim.Özellikle deniz kıyısında yürürken panik nöbetleri geçiriyorum.Belki Yağız çok hareketli diye belki de henüz tehlike ve korkuyu algılayamadığı için.Sebebi her ne olursa olsun ,aslında yanımda yürümesine izin vermem gerekiyor.Sımsıkı elini tutarak yada pusetine oturtarak deniz kıyısı yürüyüşü yapmak eminim ki Yağız açısından çok sıkıcıdır..
Üsküdar sahilinde çocuklara karşı hiç bir koruma yok.Şöyle ki iskeleden Kız Kulesine doğru yürüyüş yaparken kıyı ile deniz arasındaki tek sınır boşluk.Ne bir demir ne bir korkuluk var.Bir ara korkuluk benzeri bir şeyler takmışlardı.Demir ve arada iki zincir ile adı konulmuştu sınırların fakat bu zincirli yapay korumanın demirlerini tekrardan sökmüşler.
Bir çocuk hızını alamayıp o kıyıda ayağı kaysa , allah korusun denize düşmesine hiç bir engel yok.Akıntıyı da düşünürsek , düşünmesek daha iyi kabus ötesi bir durum...
Bu ihmaller ışığında bende pimpirikli oldum.Yağız evde dilediğince özgür ama dışarı çıktığında ne yazık ki benim koruma duvarım altına giriyor.Çocuk özgürce koşmak isterken ben , çocuklar göz önüne alınıp da yapılması gereken korumalar yapılmadığı için tedirgin ve özgürlükten uzağım...
Bu durum ne yazık ki parklar içinde geçerli.Cadde kenarlarına park yapılıyor ve parkın etrafı çitlerle çevrili değil...Çocuk topunu caddeye kaçırdığı an arkasından fırlasa , işte o zaman kabus başlar ki , bir çok parkta buna benzer durum yaşanmıştır.
Park ve bahçeleri ve hatta deniz kıyılarını düzenlemek çok mu zor ,acaba ? Bu kadar ihmal olduğuna göre.Çocuklarımız bizim kıymetlilerimiz öncelik onların güvenliği olmalı.
Biz uyduruk parklar yapıp etrafına otoyollar ile tehlikeler biçiyoruz.Sürekli aile kontrolü altında parkta bile özgürce eğlenemeyen çocuk psikolojisi ile nasıl bir gelecek oluşturulabilir ki ?
Sorular bitmiyor , benim beynimde ... Dün Ortaköy 'de de durum aynıydı..Ben tedirgin ve Yağız ya kucağımda ya da sımsıkı elimde kontrol altındaydı...
Dumansız hava sahaları gibi çocuk emniyetine uygun deniz kıyıları istemek ,bir annenin hakkı değil mi ?
Tehlikeleri anlatmakla geçen günlerime bir konu daha eklemiş olmanın bahtiyarlığı ile oğlumu sinemaya götürüyorum.En güvenli hava sahası "Buz Devri " olsa gerek ...
canım senin yazdıklarını okurken ben endişenledim Allah korusun diye inşallah biz anneleride düşünerek bu şekilde tedbirler alırlar
YanıtlaSilsevgiler
Tedbirden umudumu kestim ben ,Üsküdar belediyesi bu konuda rahat.Beş buçuk yıldır yapılmadı , umarım ben yanılırım ve yapılır :(
SilHepimiz için kabus senin bu anlattıkların İlknurcum. Hakikaten çocukları özgürce koşup zıplasınlar diye çıkarıyoruz , ama bağırmaktan sesimiz kısılıyor. Ki erkek çocuğunu zapt etmek daha zor olsa gerek.
YanıtlaSilUmarım sesimizi duyarlar canım.
Yağız acayip hareketli Nilhancığım ,pire gibi hızlıca uzaklaşıyor ,o yüzden paranoyak oldum.
Silİnşallah kimsenin canı yanmadan önlem alınır...
Ben de pimpirikli olmayı sevmiyorum ama napıcaksın :)
YanıtlaSilGeçen gün, hem de bi düğünde, merdivenlerden hiç önüne bakmadan indiğini görünce bir bağırmışım bir uçtan bir uca, önüne bak diye, masadakiler yan masada birinin korkudan ağzındaki tavuğu düşürdüğünü söylediler :))))
Çığlığın kulakalrımda yankılandı adeta :)))
Silhatta gözümde canlandı..Anne yüreği yer , mekan ,düğün tanımıyor Denizciğim...
ne diyeyim inşallah aşarız bu halimizi :)
Bunlar çok haklı endişeler bence, en çok da deniz kenarı, okurken dahi rahatsız oldum yerimde. Allah korusun diyebiliyorum sadece :(
YanıtlaSilAbartmadığımı sayenizde anladım .bazen ben mi böyleyim diye kendime kızdığım çok oluyordu...annelik yürek acısı ve sürekli efham yapmakmış Esracığım :(
Sil