Park , Ben ve Annelik
Park kuşu Yağız oğlan , diyesim var. Gerçi parkı sevmeyen çocuk yoktur. İtiraf ediyorum bende seviyorum parka gitme olayını .
Parkı tanımlama gereği duydum nedense .Hemen kısa bir tanım geçeyim.
Park , anne kuzucuğunu göz hapsinde tutarken , kuzucuğun dilediğince koştuğu , kaydığı , sallandığı ve girişken bir çocuksa arkadaş edinip yakalamaç oynadığı enerji tüketimini sağladığı yerdir. Oh süper tanım oldu. Böylesi faydalı bir yere gitmek benide mutlu ediyor.
Anne -oğul evde etkinlik yapsak da , puzzle oynasak da , lego kuleleri yapsak da , yapıştırma-boyama etkinlikleri yapsak da neticede ben anneyim , o evlat. Ben yetişkinim , o ise enerji dolu bir çocuk. Benim yetemediğim bir çok nokta oluyor. En önemlisi ben onun oyun arkadaşı olamam , onun annesiyim. O dilediği kadar arkadaş bulabilir ama annesi bir tane ve tektir. Kafasının bu konuda karışmasını istemiyorum.Arkadaş gibi olmak ve benimle özelini paylaşmasını isterim ama beni arkadaşı sanmasını istemem. Bu ne kadar doğru bilemiyorum ama bildiğim tek şey , anne -oğul bağının oluşması adına elimden gelenin fazlasını yaptığımdır.
Kaliteli vakit geçirmek adına öğrendiklerimi sonuna kadar uygularken ,sürekli okuyarak , video izleyerek ve araştırarak yeni şeyler öğreniyorum. Ama bu öğrendiklerimin hiç biri parkta attığı kahkahaların yerini tutmuyor. Orada öyle neşeli ve özgür oluyor ki, yüzündeki mutluluğu gördüğümde , tüm yorgunluğum gidiyor.
Anne olmayı seviyorum galiba . Çok yorucu bir yaşam tarzı , beyin ve fizik olarak fakat verdiği mutluluğu , dünya üzerinde başka bir şeyde bulacağımı sanmıyorum. Annelik heyecanını ve kadın olmayı ve kadınlığa verilen bu ayrıcalığı seviyorum.İyi ki anne olmuşum ...
sen çok güzel bir annesin...
YanıtlaSilteşekkür ederim Aynurcuğum , güzel senin güzel gören gözlerinde :)
SilPark: kızının yanından ayrılmadığı, herşeyi beraber yapmak istediği, donuna kadar kum olduğu oyun alanıdır. Onçün ben parka gitmeyi seviyor muyum?
YanıtlaSilHAYIR.
:) Öperim sizi İlknurum
:)))
SilBu da bir başka annenin bakış açısı :))
Çocuktan çocuğa değişiyor Nilhancığım ...
Bizde öpüyoruz seni ve Ece'yi :)
nefret ediyorum parktan :( ne acayibim dimi?ama ayy düşecek ayy kayarken ayağı takılacak derken bana chennem azabı yaşatıyor park:(
YanıtlaSilbenim için zoraki gidilesi ama mert için mutlu olduğu yer diye tanımlayabilirim:))
Bigom rahat bırak çocuğu ,düşe kalka büyüyecek.Sen hiç düşmeden mi büyüdün..Cık cık cık :)))))))
SilÖzgür bırak Merdoyu , mutlu olsun şekerim :)))
bende çok seviyorum parkı özgürce oynayabiliyorlar:)annelik düşüncelerine de sonuna kadar katılıyorum seviyorum anneliği:)öpüyorum seni canım
YanıtlaSilOhh aynı fikirdeymişiz , ne güzel .Çok sevindim Sevilaycığım , annelik de güzel , parkta :)))
Sililknur'cum ben de parkı seven anne grubundanım :))
YanıtlaSilama yine de gözlerimi oğlumdan ayıramıyorum...ya birine zarar verirse ya da tam tersi biri ona zarar verirse diye...
anne olmak ile ilgili yazdıklarına da kocaman bir İYİKİ diyorum :)
Gözümüz üzerlerinde olsada keyifleri yerinde oluyor.Aynı fikirde olmamaıza sevindim canım :)
Silbıraksak parkta yatar kalkar bu çocuklar :D
YanıtlaSilhatta bizim yüzümüze bile bakmazlar :)))))
SilBizde seviyoruz parka gitmeyi ama bizim mahallenin veletleri çok fenalar. Salıncağa ters oturanı mı ararsın, kaydıraktan baş aşağı kayanı mı abartmıyorum cidden öyleler. Böyle olunca ben çok tedirgin oluyorum parka gidince, Bilge" ben kendimi korurum" diyor ama o da çok keyif almıyor. Anne- arkadaş konusunda çok haklısın aynen katılıyorum önceliğimiz anne olmak ve iyi ki olmuşuz.
YanıtlaSilEyvahh, parı alanından çok savaş alanı gibiymiş :)
SilÇocuklar kendilerini savunmayı öğrenmişlerdir ,orada :))))))))
yukarıdaki fotoğraflar koşuyolu parkında mı çekildi
YanıtlaSilevet ,koşuyolu parkında çektim fotoğrafları
YanıtlaSil